Sabah kalkar kalkmaz yola koyulduk.Sabahları rutubet ve nem yüzünden teknenin tüm dışı ıslak oluyor ve hava da soğuk oluyor.Önce masa ve koltuklarımızı kuruluyoruz.Sonra yola koyulduk.Artık Efe’de kullanmayı çok güzel öğrendi.Böylece Ateş’de dinlenebiliyordu.
Bugünkü yolumuz 24 km ve 10 lock’du.Yaklaşık 1 saat kesintisiz yol yaptık.
Ben mutfakda hepimize güzel bir kahvaltı hazırladım.Omlet,domates,salatalık,çilek,muz,bal,çay ve sütten oluşan kahvaltımızı yaptık.Aslında gecikmeli yaptık.Her şey hazır olup tam mutfaktan çıkarken -”anneeeeee 3’lü lock’a geldik ” demezler mi..Üçlü lock demek yarım saatti.Bu arada bir gün önce buzdolabı ve ısıtmanın çalışmadığını tespit etmiştik.Ve geceyi de gerçekten soğuk geçirdik.Bugün locaboat’u arayarak durumu anlattık.Hem buzdolabının çalışmıyor olması sorundu hem de ısıtma çalışmadığı için gece çok soğuk oluyordu.Neyse kahvaltımızı 3’lü lock’u geçtikten sonra yaptık.ardından Trebes’e geldik.
Yine bisikletlerimize atlayarak önce bir eczaneye gittik.Eczaneden Ateş için bir ağrı kesici çocuklar içinde olur da ateşlenme ihtimallerine karşı parasetamol içeren bir ilaç aldık.Ateş dün tüm yol boyunca güneş yediği için kafası kıpkırmızı yanmıştı.Eczanedeki işimiz bittikten sonra bir süper market bulduk.Tuvalet kağıdı,peçete,Ateş’e güneş gözlüğü ,hindi vs ihtiyaçlarımızı aldık.Ateş markete gitmeden önce servisi aramıştı.13.00 de gelmesi gereken servis 13.30 da geldi.Getirdiği alet bozuk çıktı 🙂 Değiştirmek üzere tekrar gitti ve 10 dak.sonra geri geldi.Şimdi aşağıda tamir işi ile uğraşıyorlar.Ben de bu notları yazıyorum.Neyse tamir iki gibi bitti ve yola çıkabildik.Bir süre üst katta kaptanın yanında bir süre aşağıda yol aldık.Derken çocukların karnı acıktı.Onlara zeytin,domates,sarmısak soslu makarna yaptım.Üzerine bolca parmesan döktüm.Bize ıce tea.Ateş’e de çalışmaya başlamış dolabımızdan çıkmış soğuk bir bira.Tam yemeğimize oturacaktık ki locklar başladı.3 lock üstüste yani yaklaşık yarım saat..Neyse yemekler tepside ,locklardan geçtik.Efe ve Ela alt katta yemeklerini bitirdiler.
Tekneden atlarken bir posta yuvarlandım:)Sonra bizde yemeğimizi bitirdik.bir süre Efe kullandı.Sonra kıyıya yanaşıp bisikletleri indirdik.Ela,Efe ve ben bisikletle,Ateş’de kanaldan tekne ile Carcassonne’a girdik.Tekneyi ücretli park alanına bağladık.Elektrik aldık,suyumuzu doldurduk.Ama internet yoktu.Ateş ve ben duşumuzu aldık.Çocuklar biz temiziz diyerek banyo yapmaya yanaşmadılar.Onları da tertemiz giydirdik teknemizi kilitleyip bisikletlerimize atladığımız gibi eski şehrin içindeki şatoya sürdük.
CARCASSONNE GEZİLECEK YERLER
Şato aynı filmlerdeki gibi çevresi hendekle kuşatılmış,11.yy’da yapılmış dev bir şatoydu.Şatonun bulunduğu bu old town denen bölgede restorantlar,hediyelik eşya satan dükkanlar,çukulata ,şekerlemeciler vs vardı.Old town’a eski bir köprüden geçerek gidiliyor.Biz biraz daha erken gitmiş olsaydık iyiydi.Çünkü biz gittiğimizde dükkanlar kapanıyordu.Biz çocuklarla bu dükkanlardan çukulata,magnet,bileklik vs alalım derken Ateş şatonun içinde güzel bir restorant bulmuştu.Orada yemek yedik.çocuklar chicken nugget,biz de ördek.Sonra da elmalı bir tart.(karamelize elma ve altı milföyden oluşan krema ile servis edilen bir tatlı.)Yemek yediğimiz yerden internete bağlandık.Ardından 45 euro hesap ödeyerek bisikletlere atladığımız gibi teknemizin olduğu limana inişe geçtik.Dönüşümüz yokuş aşağı olduğu için çok kolay ve hızlı oldu.Efe ve ben ayrı biskletlerde,Ela ve Ateş ise aynı bisikletde önlü arkalı giderken ördek yavruları gibi oluyoruz.Teknede bir çay yaptık.Montlarımızı giyip güverteye çıktık,Dördümüz el ele yuvarlak masamızda oturduk.Çok güzel anlardan biriydi.Allah’a şükrettik hepimiz..Bir arada olduğumuz için,sağlıklı olduğumuz için.Ve dua ettik.
Çayımızı içerken çocuklara yeni br keloğlan masalı uydurmaya başladım.ama rüzgar o kadar soğuk esiyordu ki aşağı indik.Çocukları yatırıp biz de kitap okuyarak uykuya daldık.Daha doğrusu ateş uyudu ben de defterime yazarak günü noktaladım.
Oznur Sakrak's Blog 